Vakfıkebir ilçemizin yaşayan eğitim çınarı İhsan Kamiloğlu, 39 yıllık eğitim camiasının içerisinde hizmet verdi. 90 yaşında olan eğitimci İhsan Kamiloğlu, Gazetemizi ziyaret ederek Haber Müdürü Sadık Aydın ile bir süre sohbet ettiler. Eğitiminin dünü ve bugünü ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kamiloğlu, 6 çocuğu ve 21 torunu ile yaşamını sürdürüyor.
“39 YIL EĞİTİM CAMİASINA HİZMET VERDİM”
Emekli İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürü İhsan Kamiloğlu, 1933 yılında Vakfıkebir ilçesinde doğdum. 1954-55 eğitim öğretim yılı döneminde öğretmen okulundan mezun oldum. 28 Ağustos 1956’da göreve başladım. İlk defa göreve Vakfıkebir Körez Mahallesi ilkokulunda görev aldım. O zamanlar biz öğretmen okulu mezunlarıyla köy enstitüsü mezunlarını ayrı yerlerdeydik. İlköğretim okulu olarak birleştirildi. Köy enstitüsü okulları da ilk kez öğretmen okulu oldu. Ben 39 yıl öğretmenlik yaptım. İlk görev yerimde 3 yıl 3 ay görev yaptım. Oradan Vakfıkebir Kemaliye İlkokuluna geldim. O zamanlar Vakfıkebir Cumhuriyet Okulu yoktu. Merkezde tek Merkez Kemaliye İlkokulu vardı. O sene de Cumhuriyet İlkokulu yapılınca merkez ilkokulu ikiye bölündü. Kemaliye ilkokulunun İlk müdürü Talat Kamiloğlu’dur. Daha sonra 1962’den 76’ya kadar Talat Bey müfettişlik kursuna gitti. Müdürlük görevini ben yürüttüm. Daha sonra ilçe milli eğitim müdür yardımcılığı yaptım. Ardından ilçe milli eğitim müdürlüğü ve şube müdürlüğü de yaptım. 39 yıl eğitim camiasına hizmet verdikten sonra İlçe Şube Müdürü olarak emekli oldum.
“EĞİTİMDE ESKİYE DÖNÜŞ MUHAKKAK OLACAK”
Bizim zamanımızda eğitimde öğrenci profili de daha başkaydı. Şimdi bakıyorum daha değişik bir sistem kullanılıyor. Bizim zamanımızda sınıfta kalma vardı. Şimdi sınıfta kalma diye bir şey yok. Herkes geldiği gibi gidiyor. Öğrenciler değişmedi de kıyafet değişti. Öğretmenlerin de öğrencilerinde kıyafeti değişti. Eskiden kıyafet yönetmeliği vardı. Herkes ona uymak zorundaydı. Ben geçen sene okullar açıldığı zaman okulları ziyaret edelim dedik. Okulları ziyarete gittim. Bazı okullarda sakallı öğretmenlere rastladım. Hatta birine dedim ki! yakıştıramadım sana bu durumu. Öğretmen dediğin örnek olacak, tıraşıyla kıyafetiyle. Eğitim sistemi biraz daha değişti. Ama bana öyle geliyor ki eskiye muhakkak döneceğiz. Bizim zamanımızda da sendikalar vardı. Ama biz de öğretmenlerin ayrı kuruluşu vardı. Bizim ilk defa Türkiye öğretmenler milli federasyonu vardı. Biz Vakfıkebir öğretmenleri olarak ona üyeydik. Ben Ankara’da Antalya’da Sivas’ta Giresun’da bu sendika toplantılarına katıldım. O zaman tek bir sistem vardı. 1977’ye doğru öğretmenler teşkilatı bölündü ve sendikalar oldu. Ondan evvel birlikteydik. Sonradan öğretmenler derneği gibi polislerde aynı şekilde oldu. 1980 ihtilalına kadar sendikalar çoğalınca bölünmeler oldu. Öğretmenleri bırak kardeşler bile hasımdı. Allah’ıma hamd olsun ki o günler geçti. Birbirine hasım olan arkadaşlar şimdi gerçekten arkadaşlar. İnşallah bu sendikalar örnek bir karar alarak öğretmenleri eskisi gibi örnek bir kıyafet içerisinde toplarlar. Öğretmen giyimi ve tıraşıyla örnek olmalı toplumda. Sakalı ve kot pantolonuyla değil. O zaman öğrenciye de kıyafet zorunluluğu yükleyemezsiniz. Öğrencide kafasına göre takılır. Bu sefer eğitim öğretim de başarıyı yakalayamazsınız. Öğretmen arkadaşlarıma tavsiyem Görevlerini sevsinler, çocuklar arasında ayrım yapmasınlar, çocukları iyi yetiştirmeye çalışsınlar. Öğrencilerimizde derslerine iyi çalışsınlar. Herkes doktor olacak değil ya bizim kaliteli ustalara da ihtiyacımız var. Kaliteli yöneticilere de ihtiyacımız var. Onun için velilere büyük sorumluluklar düşüyor. Çocuklarını yeteneklerine göre yönlendirmeleri gerekiyor.
“AHMET SALİH BİRİNCİOĞLU İLE BİRLİKTE ÇALIŞTIK”
O yıllarda İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevine Ahmet Salih Birincioğlu atanmıştı. Ahmet Salih Birincioğlu benim öğrencimdir. O ilçe milli eğitim müdürü olunca ben emekli olacaktım. Bu sefer İl milli eğitim müdürü Bener Cordan dedi ki; onu yalnız bırakma, biraz yanında kal dedi. Bizde şube müdürü olarak yanında kaldık. 1994’te emekli oldum. 3 erkek 3 kız evladım var. 13 tane torunum var. 8 tane de torunlarımın çocukları var.
“CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINI GÖRMEK NASİP OLDU”
Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk milletine emanet ettiği en büyük değer cumhuriyet’tir. Bu Cumhuriyeti ilelebet korumak ve yüceltmek bizlerin görevidir. Cumhuriyeti bizlere kazandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Cumhuriyetimizin 100. Yılını da görmek bize nasip oldu. Allaha çok şükürler olsun. Türk milleti ilelebet var olacaktır. Türk milleti var oldukça Nice 100. Yıllar görmek bu coğrafyada yaşayan Türk halkına nasip olsun dedi.