Vakfıkebir

VAKFIKEBİR’DE ZAFER BAYRAMI KUTLANDI

30 Ağustos Zafer Bayramımızın 102. yıl dönümü tüm ülkemizde olduğu gibi Vakfıkebir’de de düzenlenen törenle kutlandı.

Vakfıkebir İlçe Hükümet Konağı önünde yapılan törende, Kaymakam Dr. Hacı Arslan Uzan, Garnizon Komutanı Üsteğmen Erdem Baydilli ve Belediye Başkanı Fuat Koçal Atatürk Anıtına çelenk sunulmasının ardından saygı duruşu ve istiklal marşı okundu. Kaymakamlık Makamında Kaymakam Dr. Hacı Arslan Uzan, tebrikleri kabul etti.

"ŞEHİT RUHLARI, DEVLET VE CUMHURİYETİMİZİN EBEDİ MUHAFIZLARIDIR"

Vakfıkebir İlçe Hükümet Konağı önünde yapılan törende günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Garnizon Komutanı Üsteğmen Erdem Baydilli yaptı. Ütğm. Erdem Baydilli yaptığı konuşmada; “Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına temel teşkil eden, 30 Ağustos 1922’de kazandığımız Büyük Zafer’in 102’nci yılını ulusça kutlamanın haklı gurur ve heyecanını yaşıyoruz. Asil Türk Milleti, Kahraman Türk ordusuyla birlikte, varlığına ve vatanına kastedenlere karşı 102 yıl önce bugün, kahramanlık ve şeref dolu tarihinden aldığı kudretiyle, yeniden dirilerek, topyekün bir varoluş mücadelesi sonucunda eşine tarihte az rastlanır bir zafer kazanmıştır. Dünya tarihçileri büyük taarruz için şu ifadeyi kullanmışlardır. “Türkler, Mohaç Meydan Muharebesi’nden yüzyıllar sonra yeniden parlak bir imha muharebesi kazandılar.” Bu muharebelerde Türk Ordusu çok kısa bir sürede, kendisinden üstün düşman kuvvetlerinin büyük bölümünü imha ve esir etmiştir. Askeri acıdan bir diğer önemli husus da günün şartlarında bir ordunun, 10 günde 500 km.lik mesafeyi yaya olarak ve savaşarak kat etmesidir. 30 ağustos’un gerçek anlamını ve önemini Büyük Zafer’in ikinci yıldönümünde Dumlupınar’ın Çal Tepesinde yapılan törende Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği söylevde görüyoruz; “Hiç şüphe etmemelidir ki, yeni Türk Devletinin, genç Türk Cumhuriyeti’nin temeli burada taçlandırıldı. Bu sahada akan Türk kanları, bu semada uçan şehit ruhları, Devlet ve Cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdır.” “Harpler, yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Meydan muharebesi, milletlerin bütün varlığı ile ilim ve fen alanlarındaki yükselmeleriyle, ahlaklarıyla, kültürleriyle kısaca bütün maddi ve manevi kudret ve faziletleriyle çarpıştırdığı bir imtihan meydanıdır. İşte kazanılan zaferi muhteşem kılan unsur, Harbin; kadın, çocuk, yaşlı demeden milletçe topyekün bir savaş olarak icra edilmiş olmasıdır. Türk ulusu bu meydandan da ulu önder’inin liderliğinde alnının akıyla çıkmayı başarmıştır. Türk tarihine altın harflerle yazılan bu zaferin günümüze kadar yansıyan çok önemli siyasi ve askeri sonuçları olmuştur ve bu sonuçların günümüze de yansımakta olduğu gözlenmektedir. Bu zaferle, Türk ulusunun son neferine kadar yok edilmedikçe, Türk’ün istiklalinin elinden alınamayacağı, Türklerin yalnız askeriyle değil, milletiyle topyekün olarak savaştıkları bir kere daha ispatlanmıştır. Milli egemenlik, milli şuur ve tam bağımsızlık esasına dayanan Atatürk İlkeleri, bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de Türk silahlı kuvvetlerimize rehber olmaya devam edecektir. Bu kutsal ve tarihi gün vesilesiyle ulusça başta ulu önder Atatürk olmak üzere, dava arkadaşları ve aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor, şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhları şad olsun dedi.”

Tören Şiirlerin okunması, halk oyunu gösterilerinin sunulmasıyla sona erdi.