Geçtiğimiz günlerde Trabzon Hamamizade Kültür salonunda Yazar Fatih Erol & Mustafa Topsakal’ın hazırlayarak okurlarıyla buluşan “Trabzon’da sel ve heyelan kader mi?” adlı sunuma katıldım. Kitabın yazarlarından Fatih Erol okurlarıyla buluşan kitaptaki ana başlıkları kısaca konferans sunumuna katılım yapanlara içerikler bilgilendirmesinde bulunuyor. Bende bir Basın mensubu gözüyle davet edilmiş olduğum programı ekip arkadaşlarım ile takip ediyorum. Sunum için hazırlanan görsellerinden Trabzon yöresinin 1800 yıllarından günümüze kadar yaşanan doğal afetlerden kesitler sunuyorlar.
Yazar Erol Trabzon Erzurum Karayolunun Değirmendere Rize Karayolu üzerindeki şu anki çok gözlü kemer köprünün yapılmadığı daha küçüğünün mevcut alandan daha yukarılarda yapıldığını gösteren bir şema şöyle yazdığını belirtti. 1931 Değirmendere Heyelanı olarak hafızalarımıza yer ettik.13.04.1931 yılında Trabzon-Erzurum yolunun 6200 metresinde yaklaşık 200 metre küplük bir hacim kayarak yol ulaşıma kapanmıştır diyor. Takdir edersiniz ki o yıllarda hiçbir yapılaşma ve bina yok iken yol bir hafta ulaşıma kapanmış. Şu an için ne ve nasıl bir yaşam ile karşılaşacağımızı siz değerli okuyucularımızın takdirine bırakıyorum.
Umarım burada belirtilen büyük felekatler olmaz ancak gerek sunum da gerek hazırlamış olduğu kitaptaki araştırmaları okuduğumda bir anda kendimi o ana götürüyor çalışmalr bizi. Demek istediğim o ki her geçen gün biraz daha gelişigüzel yapılaşmayla beraber su akarların alanlarının daralması araziyi gelişi güzel yapılaşmayla doldurulması bunların haricinde dere ve su akarlarının haricinde doal afet olarak adlandırılan ani bastıran yağmur sularının akarlarının olduğu alanlara gelişi güzel çalı çırpıların atılmasıyla akarsuların direk akışını engeleyerek geleb sel taşkınlarını çoşğalmasıyla beraber adeta tehlikeye meyil bırakıyoruz. Sunumnu yapan Erol’un da bahsetmiş olduğu bir taşkına tanıklık yapan 85 yaşın üzerindeki konferansa katılım sağlayan sel magdurlarından birisi şöyle anlatıyor evimin biraz ötesinde bir su akarı bulunuyor ancak namaz kılmak adest almak istesen abdest alman mümkün olmaz. Ancak bu yıl yaşanan doğal afet selinde buradan 150 yaşında olan bir gürgen ağacını 10 metreden yüksek bir su akarıyla alıp götürdüğüne şahit oldum onun için su akarlarının önlerine gelişi güzel yapılaşmayla tehlikeleri beraberinde getirmesine sebep olmayalım diyor yazıma burada son veriyorum.