Her zamanın bir hükmü vardır, bir zamanda kullanılan ilaç başka zamanda zararlı olabilir. Eskiden âlim mesleği olan tarikatlar sayesinde tarihte büyük devletler ve medeniyetler kurulmuştu. Bugün ise tarikat zamanı değildir, şimdi tarikatlar halk(avam) mesleği oldu. Fen ve diğer ilimler her şeyi sorguluyor, insanların çoğu menkıbeler, şatafatlı ve hisli sözlerle tatmin olmuyor, akıllarında tatmin olmasını istiyor, onun için tarikat kâfi gelmiyor.  Elbette Allah’a varan yollar çok ve çeşitlidir, gerçek tarikatlar de küçük bir yoldur.

Meşguliyetlerinin arttığı bu zamanda, geçim telaşı içinde sarhoş olan insanlığı, boğulmaktan kurtarıp bir nefes aldırmak için kısa, hızlı ve güvenli yollara ihtiyaç vardır. Bu yollardan biri insanın acizliğini anlayıp Allah’a tefekkür etmesidir. Kendini tanıyan Allah’ı bilir denir. Allah’ın İsmi azamları(büyük isimleri) olduğu gibi her isminin de büyük mertebeleri vardır. Allah, ismi azamı ve diğer isimlerinin azamı mertebeleri ile kendini tanıttırıyor. O sonsuz kudret karşısında insan kendi acizliğini anlayıp, tefekkür ederek bağlanırsa doğru yolu bulmuş olur.

İnsanın tefekkür etmesi dört safhada olur. Birinci safhada Allah, nefislerinizi temize çıkarmayın, diyor. Necm 32. İnsan kendini mükemmel görüp noksan olduğunu anlamasa, Allah’ı sevmesi ve tanıması için verilen duygu, kabiliyet ve cihazlarını kendi nefsini beğendirmeye sarf eder, nefsinin arzusunu kendine mabut edinip onların her emrine uyar ve yoldan çıkar. 

İkinci safhada Allah’ı unutanlar gibi olmayın ki Allah da onlara kendi akıbetlerini unutturmuştur, Haşır 19. Eğer insan hizmette en arkada ve ücret almak vaktinde en ön saflarda ise o insan yanlış yoldadır.

Üçüncü merhalede Nisa 79 Sana her ne iyilik erişirse Allah’tır. Sana her ne kötülük gelirse o da kendi kusurunun sebebiyledir. Sana verilen bütün iyilikler Allah’ın ihsanı ve hediyesidir. İyilikleri Allah ister ve O yaratır, sen yalnız cüzi irade ve cüzi kudretten oluşan kesbinle talep edersin. Kötülükler senin nefsin istek ve arzulardır, cüzi iradenle isteyip kesp ettiğin zaman, Allah’ta yaratır. İyiliklerde hissen az, fakat kötülüklerde hissen çok olduğu için, iyilikler Allah’a, kötülükler kula verilir.

Dördüncü safhada Kasas 88. her şey helak olup gidicidir ona(Allah’a) bakan (yüzü müstesna) Her şey manayı ismiyle fanidir fakat Allah’a bakan yönü ile bakidir. Allah ve tevhit inancını anlatan deliller elbette sayısızdır, sofi meşrep veya ehli tarikata meyilli insanlar, bu zamanda avam mesleği olan tarikatlarla uğraşıp zaman harcamamalı ilim ve tefekkürle kestirme yollar bulmalıdır.

OSMAN KOYUNCU-0535. 760. 48.39. – VAKFIKEBİR- TRABZON