İnsanın milli ve manevi duygularını kabartan geçmişten günümüze gelen hassas duygularımız her zaman tavan yapar.
Fakat ne hikmetse özlenen ve beklenen coşkuyu bir türlü yakalayamıyoruz. Sadece lafta kalan bir durum olarak kalıyor.
Evet, vatandaşın katılmadığı kutlamaları ben kabul etmiyorum. Özellikle milli bayramlarda törenlere vatandaşlarımızı daha çok katmalıyız diye düşünüyorum. Çünkü vatandaşın olmadığı bir bayram sevince dönüşmüyor. Coşkusuz kalıyor.
Özellikle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda halktan yoksun bir kutlama gerçekleştirdik. Esnaf birkaç dakikalık da olsa tören alanlarına gelmiyor/getirilemiyor. Bu sorunun cevabını aramak lazım. Neden, niçin…
Kutlama töreninde olumsuzlukların yanında olumlu yönleri de vardı. Mesela kaymakam Dr. Uzan’ın tören alanına gelişinde rastladığı öğrencilerin bayramlarını tek tek kutlaması ve özellikle birkaç dakikalık sohbetleri bile öğrencilerin yüzünde gülücüklere neden oldu.
Geçtiğimiz bayramlara nazaran ilçe protokolünde bulunan kurum ve okul müdürleri eleştirilerimizden etkilenmiş olacak ki hemen hemen hepsi tören ve bayram adabına uygun olarak giyinmeleri beni ziyadesiyle memnun etti. Kendilerini tebrik ediyorum.
Tören demişken özellikle Kaymakam Beyden ricamdır, bayrak tutan öğrencilere her bayram da sabah kahvaltısı vermelerini öneriyorum. Çünkü birçok öğrenci törene yetişebilmek için sanırım aç karnına geldikleri için bayılmalar söz konusu oluyor. Nitekim bu bayramda iki öğrenci bayıldığı görüldü. Fakat sağlık ekipleri alana geç gelmeleri biraz yadırgandı.
Törende ilçe protokolünün tam olarak yerini alması beklenen bir durum olurken, bazı siyasi parti ilçe başkanlarının törende olmaması ise yadırgandı. Törenlere gelmemelerini alışkanlık haline getirdiler. Yazık hem de çok yazık. Bakarsın konuşurken kimse mangalda kül bırakmıyor…
Bir parantez de genç anne ve babalara ayıralım. Bayram sevinciyle tıpkı kendi çocukluklarında olduğu gibi çocuklarını süsleyerek bayram adabına uygun olarak giydirerek bayrama getirmeleri gelecek için umut oluyor.
Hani hep deriz ya yeni nesilden bir şey olmaz, olur azizim olur hem de ne çok şey olur ve oluyor da. Sadece onlara güvenmemiz yeterli olur bence. Örnek olarak ararsak 15 Temmuz gecesi birçok genç sokaklara dökülerek vatanına ve Cumhuriyeti’ne sahip çıkmadı mı? Hemen unutuyoruz/ unutmayalım ve güvenelim yeter.
Bir hatırlatma da bizim sesimiz olun diyerek bizlerden yetkililere seslenmemizi isteyenler adına olsu. Hep istekler farklı farklı, törenlerin ilçe Stadyumu ve Suni Sentetik sahada yapılması önerisi de var. Bizler gelen sesi duyuralım.
Bir önerimiz de yerel yönetime olsun. Özellikle milli bayramlarda ilçede bulunan tüm işyerlerine bayrak astıralım ve gerekirse bayrak dağıtalım. Güzel bir görsellik olur. Diğer bayramlara göre bu bayramda daha fazla işyerlerinde bayrak asıldığına şahit oldum.
İlçeyi adımladığımda hemen hemen her iş yerinde büyük ya da küçük bayrak asılmıştı. Bu duyarlılık için işyeri sahiplerini tebrik ediyorum.
Teşekkür hak ediyorlar!
Soğukların başladığı bu günlerde ilçede hummalı bir çalışmadır devam ediyor. Hemen hemen her sokakta doğalgaz için kazı çalışmaları var. Diğer taraftan da birçok apartmanda tesisat yenileme işlemleri hızlı bir şekilde devam ediyor.
Aldığımız son duyumlar Kasım ayı ortalarına kadar ilçede alt yapısı yapılan tüm mahallelere doğalgaz verileceği yönünde. Diğer taraftan da vatandaşlarımız ilgili kuruluş ile abonelik işlemlerini yaptırıyor. Aboneliklerini yaptıranlar için kısa sürede doğalgaz bağlanması söz konusu.
Abonelik işlemleri demişken, Beşikdüzü İlçemizde bürosu bulunan Aksa Karadeniz Doğalgaz AŞ. Bürosunda çalışan Yasemin Hanım ve Miraç Beylere şahsım adına teşekkür etmek istiyorum. Çünkü kalabalık halinde gelen belki yüzlerce kişiye usanmadan bıkmadan hatta surat etmeden bilgilendirme yaparak vatandaşları rahatlatıyorlar. Bir değil birkaç kez sorulan aynı sorulara bile kızmadan hiddetlenmeden cevap veriyorlar. Nazik bir şekilde meseleyi anlatıyorlar.
Ne diyelim darısı diğer kurum ve kuruluşların başına…
Teşekkürler Yasemin Hanım ve Miraç bey…