Trabzon Şalpazarı İlçe olmadığı Belde olduğu yıllarda bizim her şeyimiz olan bir Remzi amcamız vardı.
Trabzon’a bağlı Şalpazarı İlçe olmadığı yıllarda Beşikdüzü Şalpazarı Grup yolu olan o günün şartlarında imece usulüyle tepelerin üzerlerinden kolay olarak ulaşımın sağlanacağı bölgeler insan gücüyle kazınarak yapılan yolun Şalpazarı’na 5 KM kalana İlçeye gidiş yönüne göre sol tarafta tarih kokan karataş duvarlarından akuru bir şekilde inşa edilmiş köy bakkaliyesi Remzi amca ( Özen) bu günkü siz değerli, okuyucularımızın günümüzden geçmişe yolculuk yapmasını sağlayacağım.
Hayatını Cüruğuna Adadı; Trabzon Şalpazarı İlçesine bağlı Üzümözü mahallesi Futoğulları sakinlerinden 16.03.1999 yılında vefat eden Hacı Abdullah ve 10.02.2006 yılında vefat eden Hacı Hava Özen’in 3 erkek evladından birisi olan 14.07.1939 doğumlu olup 18.11.2013 tarihinde 74 yaşında aramızdan ayrılan merhum Remzi Özen 50 yıl boyunca Şalpazarı Beşikdüzü Karayolu üzerindeki 5. KM de bulunanCüruğunzade tarihi köprü civarındaki bakkalında halkın gönlünü kazanarak yaşamından ölümüne kadar onlarla hasbihal ederek hafızalarımızda yer aldı.
Kırmızı Helvanın Gizemi; Yukarıda bahsettiğimiz gibi Dededen Toruna misali o yıllarda köy bakkalı şimdiki dönemlerin metropol şehirlerde bulunan süper marketlerin üstünde bir lükse sahipti. Bölgeye has olarak şekerleme üretiminde kırmızı gıda boya kullanılarak yapılan Kırmızı Helva yöreye ait somun ekmeği dediğimiz beyaz ekmek dilimin içerisine konan helva dilimin tadını anlatmak mümkün olmaz.
Merhum Remzi Özen Bakkaliyesine gelen müşterilerinin ilk olarak gözlerine takılan yöreye özgü tat sahip güneşten kup kuru olan kırmızı helva, bir de bu helvayı kesecek bir bıçak var ki o bıçağın sapı Bakkalcı Remzi amcanın satmak için aldığı üzüm kasalarının iplerinin bağlanmasıyla oluşturulmuş bir bıçak sapı olarak karşımıza çıkıyor. Kuru helvayı zar zor kesen bakkal Remzi amcadan bir dilim de ekmek alarak ikisini biryemek olarak karınlarını doyururlar daha sonrada 50 metre yükseklikte kemer köprünün kenarına metalden yapılma su tası ile beraber içilen su ile günlük yemek ihtiyacı tamamlanırdı.
Bu Bizim Bakkal Remzi de Bulunuyordu; Trabzon İline bağlı Şalpazarı İlçesi Akçiriş mahallesi sakinlerinden kardeşim Tufan ilkokul son sınıfta rahatsızlanarak bir anda yürüyemez oldu. Aile büyüğümüz 14 Temmuz 2013 yılında aramızdan ayrılan merhum Babam Yusuf & Annem Nebahat hanım ile beraber evlatlarının dertlerine derman olmak için gidilmedik doktor ve ilim insanı kalmadı. Yine 1980 yıllarında kardeşimin tedavisi için gidilen bir doktorun reçetesine o yıllarda bakkallarda satılan gribin ve aspirinler bulunuyordu Eczane gibi bakkaldan da temin ediliyordu. Reçeteyi yazan doktor bu ilacı eczaneden alın bana getirin size kullanma şeklini anlatacağım dedi. Rahmetli merhum Babam Yusuf reçetede yazan ilacı alır doktora getiri. Doktor ilacı kullanım şeklini anlatırken bir yıldır çocuğun tedavisi için gitmedik kapı kalmadı bu ilaç bizim Remzi’de de bulunuyordu deyince bu sefer sinirlene doktor kardeşim o Doktor Nerede diye sorar babam ise ne doktoru köy bakkalı diye yanıtlar.
Pazartesi Günleri Vakfıkebir’den Haftalık Eksiklerini Getirirdi; Bakkal Remzi Özen amca her hafta Pazartesi olunca Şalpazarı’na 5 km aşağıda bulunan tarihi Cüruğunzade efendinin yerinde işlettiği bakkalın eksik olan temel ürünlerini almak için yay olarak yola çıkar şimdiki gibi araç bulunmadığından rast gelen bir araca el kaldırmak suretiyle yolcu aracına binerek Vakfıkebir İlçesine ulaşır. Burada bulunan Taş Cami civarında bulunan çay ocağından çayını yudumlar. Öğle namazını Vakfıkebir’de kıldıktan sonra almış olduğu eksikleriyle beraber Bakkal dükkânına getirdi. Burada mevsimine göre bulunan meyve ve sebzelerden her çeşit bulunurdu. O Yıllarda köylerde ulaşım yolu olmadığından vatandaşların ihtiyaçlarını alabilecekleri yer burasıydı. Değerli okuyucularımız merhum Remzi Özen Bakkal Amca ile olan anılarımızın hepsini bir anda paylaşmak istemiyoruz. Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere şimdilik hoşça kalınız.