Yurdumuz genelinde olduğu gibi bir yılı daha acısıyla tatlısıyla bitirdik. İlkokul okullarında eğitici öğretmenler tarafından bir yıl 365 gün 6 saattir 4 yılda bir gün olarak Şubat ayına eklenir. Bir yılda 52 hafta, 12 ay ve 4 mevsim bulunur diye eli öpülesi öğretmelerimiz bizlere yaşamımız boyunca hatırlayacağımız bu değerli bilgileri aktardıkları için onlara minnettarız.
Bu bir yıl Yurdumuz genelinde olduğu gibi bulunduğumuz Şalpazarı İlçemiz de de hareketli günlerin yaşanmasına, zaman zaman acı kazalar ile bir anda sevincimizin tarifi imkansız acılara döndü. Her yıl içinde bulunduğumuz yılı buruk bir şekilde uğurlarken yeni yılda daha ferah bir şekilde güzel beklentiler içerisinde oluruz. Tıpkı ana rahminden dünyaya merhaba diyen bir çocuğun gelişimini tamamlayarak büyüdüğünü halini görüp yeni yıla girecek zamanlarda yaşlılık halimizi gözlerimizden canlandırıl.
Geçmiş yıllarda teknoloji gelişmediğinden televizyonların icat olmadığı dönemlerde tabi aydınlatma lambası olarak elektriklerin bulunmadığı dönemlerde evlerde bulunan aile büyükleri tarafından ilkokul öğrencilerinin yerli malı kutlama programı gibi evlerinde bulunanları yakın komşuların bir araya gelmesiyle beraber sohbet fasıllından sonra yorgun olan köylü annelerimiz yeni yıla umutlu girmek için misafirlikten evlerinin yollarını tutarlar. Bu duygu ve düşüncelerimiz ile önümüzdeki 2025 yılının Yurt genelinde olduğu gibi bulunduğumuz Büyükliman Bölgesi ve İlçem Şalpazarı’na da hayırlı uğurlu gelmesini temenni ederim.
Geçmiş Siyah Beyazlı Günlere Yolculuk Yapalım;Trabzon’a bağlı Şalpazarı İlçesinin alfabetik sıralamaya göre 2. Mahallesi İlçeden komşu Beşikdüzü İlçesine seyrederken en son mahalle konumunda olan İlçeye giriş bakımından Beşikdüzü Şalpazarı Karayolunun 12.KM.sine kurulu olan Akçiriş mahallesi 1945 yılında Şalpazarı Çarlaklı mahallesine bağlı olarak faaliyetini sürdürüyormuş mahalle sakinleri tarafından Çarlaklı mahallesinden ayrılarak ilk resmi oy kullanımını 1948 mahalli idareler seçimlerinde yapmışlar. O tarihlerde Akçiriş mahallesine kurulan 87nolu seçim sandığına ilk oyu 19 Aralık 2013 yılında 90 yaşında aramızdan ayrılan merhume Babaannem Nazire Özcan oy kullanımını o dönemlerdeki köy önde gelenlerinin huzurlarında siyah beyaz olarak görüntülenen fotoğrafı yıllar sonra tozlu arşivlerden bularak Akçiriş mahallesi merkezinde bulunan 3 katlı sosyal tesis köşesine astık. Ben 1965 yılında Akçiriş mahallesinde dünyaya geldim herkes gibi okul çağım gelince ikamet ettiğim köyümde tek derslikli sabah ve öğle olmak üzere 2 bölüm eğitim öğretim yapılan okuldan mezun oldum yine aile büyüklerimizden 14 Temmuz 2013 yılında ebediyete uğurlanan Aile Büyüğümüz Babam Yusuf Özcan’ın Trabzon ilinde bir kamu kurumunda çalışmasından dolayı ilk televizyon ile tanışmam Temmuz 1994yılında Akçaabat Yıldızlıda trafik kazasında emekliliğine 1 yıl kala vefat eden Hasan Çıtlak’ın Babamın dayısı Trabzon Nüfus Müdürünün evine misafirliğe gittiğimiz 1978 yılında tanıştım.
Şalpazarı’nın İlk Aydınlatma Elektrik Direkleri 1978 Yılında Akçirişe Geldi; Şalpazarı İlçe merkezinin taşra mahallesi olarak ilk elektrikle tanışmamız 1978 yılında oldu. O yıldan beri hiç bir alt yapı değişikliği olmadı aradan geçen 46 yıl önce dikilen direklere ilave olarak trafolara güçlendirme yapıldı. Bunun da nedeni elektronik araçların kullanımı çoğalma gösterdiğinden.
Aile büyüklerimiz tarafından 1979 yılında sattığımız fındık parasıyla beraber siyah beyaz 51 ekran o dönemlerin markası olan PHİLİPS Televizyon ve elektrik yükselticisi regületor, yanında tabi görüntü alıp çekebilirse çubuklu karasal antene bağlı 240 ve 360’lık yükseltici denen televizyon ve antenden gelen kabloların toplanma merkezi kutusu.
Televizyonu aldık şimdi ki gibi ulaşım asfalt değil araç evin içine girmiyor. Yinede kocaman karton kutuyu araçtan akşam karanlığı ile indirdik yük taşıma yöresel tırmaç ile sırtımıza bağladık ancak televizyon sırtımızdan yere düştü. Bizim evde kurulu anten olmadığından komşuda bulunan televizyona bağladık televizyonu tabi nasıl ayar olacağını da bilmiyoruz. Televizyonu kurmak için gelen iyi bir elektrik tesisat ustası dostumuz televizyon ayarlamasını yaptığı sırada siyah beyaz karıncalanmalarla görüntü bulmaya çalıştığımız sırada yanımızda bulunan büyüklerimizden birisi ha çalışacak galiba kara lahana çorbası gibi kaynamaya başladı dediler.
Şimdiki, gibi verici Uydusu Bulunmuyor; Televizyonu aldık siyah beyaz ancak izleyicinin gözünü yormasın diye renklendirici mavi tabaka şeklinde bir de cam aldık onun arkasından görüntüyü izlemek için kullanılıyordu o yıllarda.
Tabi pek yaygın olmayan karasal antenler ile 100 metreye yakın bir kablo demir boruya monta edilmiş karasal anten ile gün boyu birbirimize seslenerek ses şekline göre televizyon ayarları yapılarak ilk yılbaşı programını ailecek zar zor olsa da izledik nerede o eski yokluk içerisindeki varlıklı bereketli çocukluk günlerimiz diyerek yazıyı daha uzatmadan burada son veriyorum. Yukarıda ebediyete intikal eden aile büyüklerimizin isimlerini zikrettim onları da rahmet anıyor bizlere bu emaneti bıraktıkları için kendilerine teşekkür ederim.