Yukarıdaki yazımızın ana başlığından da anlaşıldığı gibi her geçen gün yaşam şartları ağırlaşıyor. Ekonomik dengeler aile bireylerinin hesaplarında dengesizleşmeye başlıyor.

İçinde bulunduğunuz teknoloji çağı artık her şeyin dengesini değiştirdi. Anlık olarak sosyal medya sayfa sahipleri artık gazeteci, yazar, çizer ve fenomen derken her geçen gün Basılı gazeteye olan ilgi azalmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde 30 yıla yakındır Almanya da bulunan Gazeteci yazar Tv Program yapımcısı Avrupa Baskısını Sabah Gazetesinin ardından HürriyetGazetesi de matbaasını kapatarak dijitalleşmede devam kararı alındığını kendine ait sosyal medya hesabından paylaştığını görünce ben üzüldüm bir medya mensubu Medya sahibi, araştırmacı gazeteci, yazarçizer olarak bizler de ayakta durmakta zorlanıyoruz.

Gerek İlçemiz olsun gerek İlçemiz dışında faaliyet gösteren mahallelerinin kalkınması ya da eğitim amaçlı olarak kurmuş oldukları dernek çalışması için İlçe genelindeki ofisimize gelerek bizleri nezaketen ziyaret ediyorlar kendilerine haber desteği sağlamımızı istiyorlar. Bizler de makamımıza gelenlerimizi nezaketen yazılı basın ve web sayfamızda paylaşıyoruz. Ancak burada şunu belirtmek istiyorum düzenledikleri geceye bir birinden değerli yöresel sanatçılar ve sunum yapan sunucular davet ediliyor.

Bunların ücret ödemeleri yapılıyor. Medya mensubu olarak ziyaret ettikleri ya da bulundukları mekânlarda bulunan medya mensubu dostlarımızın nasıl ne şartlarda ayakta kaldıklarını hiç hatırlamıyorlar. İyi ki sosyal medya çıktı eline telefonu alan kendisini gazeteci sanıyor.

Yurdumuz da İlk Özel Televizyon 35 yıl Önce Kuruldu; Hatırlanacağı gibi 31 Ocak 1968 yılında kurulan TRT 1 Televizyonundan 22 yıl sonra ilk özel televizyon 5 Ağustos 1990 yılında yayın hayatına başladı. Yurdumuzda ilk özel radyo yayını 1992 yılında başladı. Demek istediğim değerli okuyucularımız geçmişten günümüze doğru kısa bir yol alalım istedik.

Teknoloji Yokken Gazetenin Yeri Bir Başkaydı; Günümüzde sosyal medya anlık paylaşım sistemleri. Bir o kadar da bilgi kirliliği ne arasan artık her şey anlık paylaşımlarla karşımıza çıkıyor.  2000’li yıllar öncesinden biraz bahsedecek olursak haberleşmek için Basılı günlük Ulusal gazeteler okuyucularına haberlerini ulaştırmak için Anadolu’nun merkezi yerlerindeki Baskı Matbaalarının da ki usta şoförlerin bir birleriyle o günün şartlarındaki araçlar ile Gazeteyi okuyuculara ulaştırmak için büyük çaba gösteriyorlardı.

 İlçe merkezi ve taşraya gidecek olan gazeteler en yakın ana bayiye ulaşmasının ardından her ilçeye ayrı bir görevli ana dağıtıcı başında daha önceden belirlenen sayılar doğrultusunda Gazeteler ayrıştırılıyor. Ancak önemli bir haber olmuş ise o haberin değerine göre gelen gazete sayısına göre İlçeye ulaşacak gazeteler de ona göre paketleniyordu. Bu hummalı çalışmaların Matbaadan gelen gazete Anadolu’daki ana dağıtıcıdan İlçelere göre paketlenmenin ardından sabahın ilk ışıkları doğmadan satış yapılacak yerlere ulaşıyordu.

O Günkü Gazetelerin Kokusunu Bizler iyi Biliriz; Gazeteyi satacak olan Büfe ve benzeri Bakkallar Gazeteleri gazete satış raflarına dizerler. Gazeteyi okutan Sür Manşet, Baş Manşet ve Manşet olarak 3 ana bölümden oluşur. Sabah işe gidecek olanlar, Araçlarına binmeden bakkaldan önce gazetelerini alırlar, sonra da temel ihtiyaçlarını alırlar, Ailenin yaşlı amcaları ekmeklerini alırken gazetelerini de almayı ihmal etmezler. Şimdiki gibi teknoloji yok oğlum, torunum ne olmuş ülkede diye sorma şansları yoktu. Bu yorucu ve meşakkatli yazılar yazıldıkça uzar gider ancak biz burada bu yazımızı sonlandırıyoruz belki bir başka sayımızda buradan kesmiş olduğumuz Kısıma devam etmek dileği ile hoş kalınız hoşça kalınız.