Bir büyüğümüzle sohbet ederken bir anısını anlattı, bende paylaşmak istedim.

Kamyoncu esnaflarımızdan bir ağabi bir gün malını taşıyacağı yoğcusuyla yolculuğa çıkar. Biraz gittikten sonra kendisine yemek için bir ceviz verir. Bir müddet daha gittikten sonra bir ceviz daha verir. Hem sohbet ederek hem de nasihat ederek giden yolculuğun devamında kendisine bir ceviz daha verir.

Bizin şoför biraz kızarak birazda hiddetlenerek amca vereceksen cevizleri bir kerede versen ne olur dediğinde yaşlı yolcu çok manidar bir cevap verir “Oğlum geriye umut edeceksin” der.

Bizler günün şartlarına göre ileriye ümit edeceğiz. Mustafa Kemal Atatürk ne demiş “hiçbir zaman umutsuz olmayacağız, çalışacağız ve memleketimizi kurtaracağız”.

İlçeyi güzelleştirmek ve vatandaşın bu yöndeki isteklerine kulak tıkamamak lazım. İlçeye gelen yerli ve yabancı misafirler özellikle sahillerde gezecek ve deniz kokusunu alabilecek hatta dalganın sesiyle dinlenebilecek mekanların olmasını çok arzu ediyor.

Neredeyle gelen misafirlerin tamamına yakınının özlemi ve beklentisi bu yönde. Elçiye zeval olmaz biz konuyu buradan dile getirelim.

Onun için sahillerimizin kullanıma açılması ve çok çeşitli işletmelerin hizmete geçmesi gerekiyor. Çünkü ilçemizin ve ülkenin geleceği turizmde. Gezilip görülecek yerlerimiz fazla olmadığı için sahillerimizi güzelleştirerek yerli ve yabancı turistleri ilçeye çekmek zorundayız. Bunun da alt yapısını şimdiden hazırlamak lazım.

Mesela tam olarak aktif olmamakla beraber son iki üç haftadır ilçeye dışarıdan gelen yerli turistlerimiz var. Bunun da sebebi havaların güzel gitmesiyle birlikte muhteşem kumluğa sahip olan bir plajımız var.  Bunu çok iyi değerlendirmek lazım ve buradaki işletmeyi tam aktif hale getirerek ilçece ekonomik girdi sağlamak durumundayız.

Mutlaka bir çeşitlilik kazandırmak durumundayız. Bunu sadece çalışanların özverisine ve samimiyetine bırakmamalıyız. Bu hususta yetkililerden ricamız olsun konunun üzerinde hassasiyetle durulması lazım.

Oscar Vilde “hayallerle geçekler yarışır, hayaller hep önde gider ama her zaman gerçekler kazanır” demiş yılar yıllar önce.Bizde ilçe olarak hayallerle değil gerçeklerle yüzleşerek bir adın öne gitmenin çapasını göstereceğiz.

İlçe olarak “hiçbir zaman umudumuzu yitirmeyeceğiz çünkü mucizeler her gün oluyor”. Unutmayalım çalışma gücü insana yaşam sevinci verir.

Burada asıl olan ilçenin bir şekilde isminin duyurulmasıdır. Son dönemlerde nasıl ki TV 8 ekranlarında yayımlanan ve bir çok izleyici tarafından ilgiyle izlenen Masterceff yarışmasında Trabzon ve tüm ilçelerin tanıtımına faydası olmuş ise Vakfıkebir adına da mutlaka gizli kahramanların devreye girmesiyle ön plana çıkması da çok değerliydi.

Diğer taraftan ülkenin gizli lokomotifi olan spor alanında Vakfıkebir Veteranlar takımının ilçeyi temsil etmesi çok kıymetliydi. Hatta hafta sonu yapılan süper kupa finalini kazanarak ilçe adının duyurulmasına vesile olması da çok değerlidir.

Bir parantez açarak Veteranlar takımımızda ter akıtan sporcusundan yöneticisine kadar emeği geçen herkesi tebrik ediyorum ve kutluyorum. Takımımızı kutlarken basın camiasını da kutluyorum çünkü gerek yerelde gerekse ulusal kanallarda haberleri yayınlatarak çok büyük özveride bulundular.

İşin özü isteyince her şey oluyor. Artık kabuk kırma zamanı geldi. Ümitsizliğe yer yok çünkü duyacağımız korku çoğu zaman başarılarımızın önünde engel olarak her zaman duruyor. Artık engelleri aşma zamanına geldik. Hep beraber el ele vererek ilçeyi yükseklere taşımak zorundayız.

Şunu da söylemeden geçmemeyim, sanmayın ki gaz vermek için bunları yazıyorum. Tamamen içimden gelenleri dile getiriyorum. Sizler eliniz taşın altına koyacaksınız, bizlerde gövdemizi.

Başka yolu yok.