Her seçim sonrası yeni ufuklara yelken açmak ve geçmişi hatırlatmadan geleceğe umutlu bakmak insanımızın doğasında olan bir olgudur.

Bizler düşen de bu ufukların neler olabileceğini hatırlatmak ve gerekliliğinde öncelik sağlamak olmalı.

Artık ilçemizin ve bölgemizin ufkunu açmak durumundayız. Vakfıkebir ve Büyükliman Bölgesi olarak turizm pastasından yeteri kadar pay aldığımız söylenemez. Söylenemez çünkü yerli ve yabancı turisti bölgeye çekecek hiçbir gayretimiz ve düşüncemiz yok hatta hiçbir zamanda olmadı. Artık dünya değişti halende değişim içersinde ama bizlerde deyim yerindeyse yerimizde sayıyoruz.

Turizm sektörü açısından ülkemiz, coğrafi konumu açısından üç tarafı denizlerle kaplı ve eşsiz doğal güzellikleri ile yaz turizmine uygun bir ülke olarak tanımlanmaktadır

Turizm bir ülkenin milli değerlerinden biridir. Bacasız sanayi olarak adlandırılır ve ülke ekonomisi için büyük önem taşır. Ülke dışından veya ülke içinden insan gruplarının tarihi, sosyal, kültürel ve doğal açıdan önem taşıyan bir bölgeye yaptıkları geziye ve bu geziden ortaya çıkan potansiyele genel olarak turizm denildiği gibi bizim de ilçe olarak bu tür potansiyellerden faydalanmak için çeşitli yollar bulmalıyız. Turistleri ilçeye çekmek için kafa yormalıyız. Bunun için de önceliğimiz ilçe turizm çalıştayı ile bir yol haritası çıkarmak ve daha sonrada uygulamaya geçmek lazım diye düşünüyorum.

Deniz, kum ve plajlarının güzelliğinden dolayı Akdeniz Bölgemiz, en önemli tatil turizmi bölgelerimizden. Gerek yurt dışından, gerekse yurt içinden birçok insan tatillerini geçirmek üzere bu ve bunun gibi yörelerimize gidiyor.

İstanbul ise Kültür turizmi açısından en önemli ilimizdir. Birçok yabancı turist İstanbul'a gelerek tarihi yerleri gezerler. Yurt dışından turistin gelmesi demek, ülkeye döviz girmesi demektir. Ülkeye döviz girmesi de ülkenin kalkınmasını ve zenginleşmesini sağlar. Bu nedenle turizmin yaygınlaşması için elimizden geleni yapmalı, ülke tanıtımına katkıda bulunmalı, dışarıdan gelen turistlere iyi davranmalı, onların ülkeye tekrar gelmeleri için iyi izlenimler bırakmalıyız.

Ekonomik açıdan turizm ülkelere büyük katkılar sağladığından, alanı da çok genişlemiştir. Önceleri sadece tatil ve kültür turizminden söz edilirken, şimdilerde spor turizmi, konferans turizmi gibi turizmler de yaygınlaşmaya başlamıştır.

Bölge ve ilçe turizmini geliştirecek yeni alanlar ve mekânlar yaratmak zorundayız. Şu an bölgeye ve ilçeye turistin gelmesi için her hangi bir yatırım ve tesis yok. Beşikdüzü Teleferik turizm için bir nimet olarak görülmekte ama yeterli değil.

Yıllardan beri hep aynı konuları konuşur ve yazar olduk.20 - 30 sene öncede aynı şeyleri konuşurduk bu günde korkarım bu gidişle yarınlarda da aynı şeyleri konuşacağız.

Bize ve yetkililere düşen bölgesel olarak bir turizm çalıştayı yapılarak bu alanda geleceğimiz şekillendirilmeli. Bölgesel olmuyorsa ilçe olarak turizm çalıştayı yaparak ne şekilde pastadan üzerimize düşen payı alırımın peşinde olmalıyız.

Trabzon’un doğusuna bakıldığında birkaç yer olmasına rağmen işi iyi götürdüklerine şahit oluyoruz. Onların Uzun Gölü varsa bizimde Taşlı Yatak Gölümüz var. Onların yaylasından bizim yaylaların ne farkı var. Bir Karadağ, bir Sis Dağı Yaylalarının onlardan aşağı kalır bir yanı var mı? Soruyorum. Bence yok ki daha fazlası var. Çünkü henüz keşfedilmemiz kısmen de olsa doğalığı bozulmamış. Zaten yabancı turistinde istediği doğallık değil mi?

Son söz olarak turizm çalıştayı en kısa zamanda yapılmalı ve ilçenin hatta bölgenin bir master planı çıkartılarak ortak akılla hareket etmeliyiz. Yoksa yarınlar geç olacak.