'ÖRGÜT ÜYESİ OLMAMAKLA BİRLİKTE ÖRGÜT ADINA SUÇ İŞLEMEK SUÇU' ARTIK SUÇ DEĞİL!

Türk Ceza Kanunu’nun “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma” başlıklı 220. maddesinin 6. fıkrasında düzenlenen “Örgüt Üyesi Olmamakla Birlikte Örgüt Adına Suç İşlemek Suçu”; Anayasa Mahkemesi’nin 26.10.2023 tarihli kararıyla; “(..) kuralın kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarını önleyecek şekilde belirli ve öngörülebilir nitelikte olmadığı ve bu yönüyle kanunilik şartını taşımadığı (..)” gerekçesiyle iptal edilmiştir. İptal hükmü 08.04.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Derdest Soruşturma ve Yargılama Açısından, Anayasa Mahkemesinin İptal Kararı Sonrası ve İptal Hükmü Yürürlüğe Girene Kadar Yeni Bir Düzenleme Yapılmazsa Ne Olur?

Anayasa Mahkemesinin iptal kararları kural olarak geriye yürümez ise iptal kararının yürürlüğüne ilişkin yüksek mahkemece tanınan sürenin son günü olan 08.04.2024 tarihine kadar TBMM tarafından yeni bir kanuni düzenleme yapılmadığı takdirde, TCK’nin 220/6. maddesindeki fiil suç olmaktan çıkacaktır. Bu durumda 08.04.2024 tarihine kadar işlenmiş suçlardan dolayı soruşturma açılamayacağı gibi, başlamış olan soruşturmalar “kovuşturmaya yer olmadığı/takipsizlik kararı”, derdest olan kamu davaları ise “fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması” nedeniyle “beraat kararı” ile sonuçlanacaktır.

Buna göre İstinaf kanun yolu aşamasındaki hükümler Bölge Adliye Mahkemesi tarafından dosya üzerinden yapılacak inceleme veya duruşma açılmak suretiyle bozma kararıyla ilk derece mahkemesine gönderilebileceği gibi, fiilin artık suç teşkil etmemesi nedeniyle kamu davasını beraatla de sonuçlandırabilecektir.

Temyiz kanun yolu aşamasındaki kamu davaları açısından da esas itibariyle benzer bir durum söz konusu olduğundan, AYM’nin iptal kararı sonucu hukuka aykırı hale gelen mahkûmiyet hükmü Yargıtay tarafından gereğince bozulabileceği gibi işin esasına girilerek beraat kararı verilmek suretiyle düzeltebilecektir.

İnfaz aşamasındaki Mahkûmiyet Hükümleri Açısından, Anayasa Mahkemesinin İptal Kararı Sonrası ve İptal Hükmü Yürürlüğe Girene Kadar Yeni Bir Düzenleme Yapılmazsa Ne Olur?

İnfaz aşamasındaki mahkûmiyet hükümleri, ilgili yasa maddeleri çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi zorunluğu nedeniyle hükmü veren mahkemece “uyarlama yargılaması” olarak adlandırılan bu inceleme ile esasen dosya üzerinden yapılacak bir incelemeyle yeniden değerlendirilerek karara bağlanacaktır. Mahkemece yapılan değerlendirme süreci kendiliğinden cezanın infazının ertelenmesi sonucunu doğurmaz ise de mahkeme durumun gereklerini dikkate alarak infazın ertelenmesi veya durdurulmasına karar verebilir.

Yasal bir zorunluluk bulunmamakla birlikte TCK’nin 220/6. maddesi yeniden düzenlenerek yürürlüğe girene ve her halükârda 08.04.2024 tarihine kadar söz konusu suç nedeniyle yapılan soruşturma ve kovuşturmalar bekletici mesele olarak değerlendirilerek sonuçlandırılmamalıdır.