Teknolojinin hızla ilerlemesi kripto varlıkların doğmasına da neden oldu.Kripto varlıklar finansal dünyada kabul görerek sermayenin daha özgür hareket etme imkânı bulduğu ülkelerde finansal ekosistem içerisindeki yerini aldı.

Ülkemizde 2 Temmuz 2024 tarihinde Resmî Gazetede yayınlandığı üzere 7518 sayılı Kanun ile Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile “kripto varlık hizmet sağlayıcıları ve kripto varlıklara ilişkin hükümler” ilk defa düzenleme altına alınarak; kripto varlık hizmet sağlayıcıların kurulabilmesi ve faaliyete başlaması için Sermaye Piyasası Kurulundan izin alınmasının zorunlu kılınması ve yine kurul tarafından belirlenecek faaliyetlerin yerine getirilmesi ile kripto para servis sağlayıcısı olabilecek şirketlerin faaliyete başlamalarına, ortaklarına, yöneticilerine, personeline, organizasyonuna, sermayelerine ve sermaye yeterliliğine, yükümlülüklerine, bilgi sistemleri ve teknolojik altyapılarına, pay devirlerine, yapabilecekleri faaliyetlere, faaliyetlerinin geçici veya sürekli olarak durdurulmasına ilişkin esaslar ile faaliyetleri sırasında uymaları gereken diğer ilke ve esaslar Kurul tarafından belirlenmesi ile pay devirlerinde Kurul izninin alınması zorunlu hale getirilmesi önemlidir.

Kripto Varlıkların Teminat Tokeni Olması Mümkün mü?

Hukuk muhakemeleri kanununda teminat gösterilecek haller ayrıntılı bir biçimde düzenleme altına alınmıştır. Buna göre teminat alınmasını gerektiren bir halin bulunması halinde mahkeme kendiliğinden yahut talep üzerine teminat alınmasına hükmedebilmektedir.

Bir davada verilecek teminatın tutarını ve şeklini hâkim serbestçe tayin eder. Ancak, tarafların teminatın şeklini sözleşmeyle kararlaştırmaları hâlinde, teminat ona göre belirlenebilir. Teminatı gerektiren durum ve koşullarda değişiklik olması hâlinde, hâkim teminatın azaltılması, artırılması, değiştirilmesi ya da kaldırılmasına kendiliğinden karar verebilir.

Bununla birlikte Hukuk Muhakemeleri kanunundan ayrıca İcra ve İflas Kanunu m. 36 kapsamında icranın geri bırakılması için ilâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehini veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehini veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilebileceği düzenleme altına alınmıştır.

Bu kapsamda mahkemelere yahut icra dairelerine sunulacak teminatlarda asıl olan davanın açılması ile hakkı zayi olabilecek tarafın dava sonuçlanıncaya kadar doğmuş ya da doğabilecek zarar ve ziyanının önüne geçilmesinin teminidir.

Diğer taraftan icra dairelerine sunulan teminatlar ile dosyada borçlu görünen yahut üçüncü kişilerin zararına (borçlu, alacaklı, üçüncü kişi) hareket edilebilecek durumları teminen cebri icra hükümlerinin infazına kadar geçecek süreyi teminen alınan teminatların ortak özelliği doğabilecek zarar ziyan ve borcun temininden ibarettir.

O halde teminat olarak sunulabilecek tokenlerin oluşturulması suretiyle tıpkı teminat mektuplarında olduğu üzere bir alacağı teminat altına alan (risk oluşturmayan) blockchain teknolojisine havi teminatların ülkemizdeki yasal entegrasyon süreçlerinin ve teknolojik alt yapının tam olarak sağlanmasından sonraki süreçte kullanılmasının önü açılabilecektir.

İlerleyen yıllarda gerekli hukuki düzenlemelerin çıkarılarak yeterli teknolojik gelişmelerin sağlanması halinde teminat tokenlerinin piyasada başta dava dışı teminatlandırma işlemlerinde kullanılmasının mümkün olabileceği gibi resmi dairelere sunulacak iş ve işlemler bağlamında kripto varlıklarla teminat ihtiyaçlarının karşılanması; banka, sigorta ve kripto varlık kuruluşları arasında pozitif manada rekabetçi ortam yaratarak daha ucuz maliyetli teminat taleplerinin karşılanabilmesinin de önüne açabilecektir.