Vasiyetname, karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan, miras bırakanın ölümünden sonra yapılmasını istediği çeşitli işlemleri içeren tek taraflı bir irade beyanıdır. Karşı tarafa varmasına şartı bulunmadığından vasiyetname, miras bırakan tarafından istediği zaman değiştirilebilir ya da ortadan kaldırılabilir niteliktedir. Bunun aksine olacak şekilde koyulan her türlü kayıt ve şart geçersiz kabul edilmektedir.
Vasiyetname sadece kanunda öngörülen şekillerde yapılabilir. Aksi hali iptal sebebidir. Bunun temel nedeni, vasiyetnamenin etkisini, onu yapan kişinin ölümünden sonra göstermesi ve vasiyetnamede bulunan herhangi bir tereddüt halinde miras bırakana başvurmanın imkânsız olmasıdır. Bu nedenle de vasiyet edenin iradesi kesin olarak belirlenmelidir.
Kimler vasiyetname yapabilir?
15 yaşını doldurmuş ve vasiyetname yapıldığı sırada ayırt etme gücüne sahip olan herkes, vasiyetname yapmaya ehildir. Ayırt etme gücü, kişinin kendisini vasiyetname yapmaya yönelten sebepleri ve bu işlemle meydana gelecek sonuçları algılayabilecek durumda olmasıdır. Vasiyetname yapabilmek için azami bir yaş sınırı bulunmamakla birlikte, uygulamada özellikle resmi vasiyetnamelerde ayırt etme gücünün varlığı konusunda hekim raporu talep edilebilmektedir.
Vasiyetname türleri nelerdir?
Türk Medeni Kanunu’na göre düzenlenme şekli itibariyle 3 yöntem kabul edilmiştir. Bunlar Resmi Vasiyetname (TMK m.532-537), El Yazılı Vasiyetname (TMK m.538) ve Sözlü Vasiyetnamedir (TMK m.539-341). Bunlardan, resmi ve el yazılı vasiyetname olağan vasiyetname, sözlü vasiyetname ise kanunda düzenlenen belirli şartların gerçekleşmesine bağlandığından olağanüstü vasiyetname olarak kabul edilmektedir.
Resmi Vasiyetname, resmi memur ve iki tanığın katılımıyla resmi memur tarafından düzenlenen ölüme bağlı tasarruftur. Söz konusu resmi memur, Sulh Hâkimi, noter veya kanunla yetkilendirilmiş başka bir görevli olabilmektedir. Yasada resmi vasiyetname düzenlenmesine memur ya da tanık olarak katılamayacak kişiler sınırlı şekilde sayılmıştır. Bunlar; fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklı tutulmuş olanlar, okur-yazar olmayanlar, miras bırakanın eşi, miras bırakanın üstsoy ve altsoy kan hısımları ve eşleri, miras bırakanın kardeşleri ve eşleridir.
Vasiyet edenin okuma yazma bilip bilmemesi durumuna göre ayrım mevcuttur. Buna göre vasiyet eden kişinin, okuma ve yazma konusunda herhangi bir engeli bulunmadığı halde, vasiyetname okunarak ve imzalanarak yapılmaktadır. Bu durumda, vasiyetname yapmak isteyen kişi, bu iradesini yazılı ya da sözlü olarak resmi memura bildirir. Resmi memur, bu iradeye dayanarak vasiyetnameyi hazırlar ve okuyup imzalaması için vasiyet eden kişiye verir. Miras bırakan, metnin iradesine uygun olduğunu teyit ettikten sonra belgeyi imzalayarak resmi memura verir. Resmi memur ise tarih yazarak vasiyetnameyi imzalar. Tanıklar da bu beyanın kendi şahitliklerinde usulüne uygun yapıldığını ve vasiyet edenin tasarruf yapmaya ehil olduğunu yazarak imzalarlar.
Vasiyet eden kişinin, okuma ve yazma konusunda bir engeli bulunduğu halde ise vasiyetnamenin, okunmadan ve imzalanmadan yapılması mümkündür. Bu durumda, yine vasiyetname yapmak isteyen kişi, bu iradesini yazılı ya da sözlü olarak resmi memura bildirir. Resmi memur, bu iradeye dayanarak vasiyetnameyi hazırlar ve bu irade beyanını iki tanık huzurunda vasiyet edene okur. Vasiyet eden kişinin metni onaylaması halinde tanıklar; beyanın eksiksiz şekilde vasiyet edene okunduğunu ve uygun bulunduğunu, vasiyet edenin tasarruf yapmaya ehil olduğunu yazarak imzalarlar.
Resmi vasiyetname ile lehine kazandırma yapılamayacak kişiler yasada sınırlı olarak sayılmıştır. Buna göre; resmi vasiyetname yapılırken, bu işlemi yapan memur ve işleme katılan tanıklara, bunların altsoy-üstsoy kan hısımlarına, kardeş ve eşlerine düzenlenen bu vasiyetname ile herhangi bir kazandırma yapılamamaktadır.
El Yazılı Vasiyetname, vasiyet edenin kendi el yazısı ile yazdığı irade beyanını tarih atarak imzalamasıyla yapılmaktadır. Vasiyetnameyi oluşturan irade beyanının tereddüt yaratmayacak şekilde açık ve kesin olması önem taşımaktadır. Vasiyet eden, el yazılı vasiyetnamesinde sonradan yapacağı herhangi bir değişiklik ekleme ya da çıkarmayı da yine kendi el yazısıyla yaparak tarih atıp imzalamalıdır. Aksi halde vasiyetname yoklukla sakat kabul edilmektedir. Vasiyetnamenin tahrifata uğramış olması halinde ise, geriye kalan okunabilir kısmın, kendi içinde tutarlı ve anlamlı bir bütün halinde olması ile tahrip olan kısmın vasiyetnamenin olmazsa olmaz unsurunu oluşturmaması gerekmektedir. El yazılı vasiyetname, düzenlendikten sonra zorunlu olmamakla birlikte saklanması için bir kuruma, memura ya da kişiye verilebilmektedir.
Sözlü Vasiyetname; ölüm tehlikesi, savaş, bulaşıcı hastalık gibi olağanüstü bir halin varlığı ve sözlü vasiyetname dışında başka türlü vasiyet bırakma imkânının olmadığı hallerde yapılabilmektedir. Bu durumda, olağanüstü bir hal içerisinde bulunan vasiyet eden, irade beyanını iki tanık huzurunda anlatır ve onlardan bu beyanını yazıya dökerek belgelendirmelerini ister. Tanıklar, bu beyanları kendi el yazılarıyla belgelendirebilir yahut doğrudan Sulh ya da Asliye Hukuk Hâkimine ileterek tutanağa geçirilmesini sağlarlar. Kendi el yazıları ile belgelendirmeleri halinde vasiyetnamenin tanıklar tarafından imzalanması şarttır. Sözlü vasiyetnameye yol açan olağanüstü halin ortadan kalkmasından itibaren 1 ay sonra vasiyet eden hala hayatta ise sözlü vasiyetname kendiliğinden hükümsüz hale gelecektir.